10 Nisan 2012 Salı

Evet evet böyle de bir durum var:)

BİR ANNENİN ORGANLARI :))) 


Ayak parmaklarınız hiç bu kadar işlevsel olmamıştı!
İnsan organlarının kullanımı, anne olmadan önce ve anne olduktan sonra diye ikiye ayrılır. Anne olmadan önce tembelce vücudunuzun orasında burasında bekleşen bir takım organlarınız, yıllar süren ve ataletin bedelini daha sonra çok fena ödeyecektir.


Malum, her şey göğüs kafesinizde tembel tembel titreşen memelerinizle başlar. Yıllar içinde dantelli sütyenlerin içinde hayli şımaran memeler; neye uğradıklarını anlamadan, sendikasız işçiler gibi karın tokluğuna 7/24 ha babam çalışmaya başlarlar...


Acemi de olsanız, anne olarak bu durum sizi şaşırtmaz. Memelerin annelikte fazla mesaisi malumu ilandır. Ama, gelin görün ki bu durumun iç/dış tüm organlarınıza yayılacağı konusunda kimse sizi uyarmamıştır. Anne olmak, iki kol ve iki bacağın yetmediği bir insanlık halidir. Bunca yıl, beraberce yaşadığınız o tanıdık organlar; bu kriz anında, çaresiz şaha kalkar. Zira akli dengeniz, organlarınızdan alacağınız randıman artışına pamuk ipliğiyle bağlıdır.


Bu durumu anlayabilmek ve anlatabilmek için, belgeselcilerin Afrika'da çita gözlemler gibi; mesela bebeğiyle birlikte evden dışarı çıkmaya çalışan bir anneyi gözlemlemesi gerekir. Hitler Avrupa'nın yarısını işkal ederken, daha az hazırlık yapmış, daha az organize olmuştur. Ve tabi ki organlarının çok daha küçük bir kısmını kullanmıştır.




En haşat olan organ, her zaman olduğu gibi beyindir. Dışarı çıkmaya hazırlanan bir annenin beyni lobları arasındaki faaliyeti görüntüleyebilsek; oturup kansere çare arayan bilim adamı, kendi beyin hücrelerinden utanır. Zira anne denen şey; çıkabilecek her türlü tersliği, her türlü hava değişimini, her türlü plan değişimini, her türlü ruh halini, hesaba katmak zorundadır. Bu planlama zihinde başladığında; beyin lobları, yardıma koşacak üçüncü bir lop olmadığı için hayata küser.





Anonim:)